"Hiç aşık oldunuz mu? Dehşetengiz bir şeydi değil mi? Aşk sizi hassaslaştırır. Aşık olunca göğsünüz yarılır ve kalbiniz açılır. Bu, birinin içinize girip ortalığı dağıtacağına işarettir."
Merhametliler, Neil Gaiman
Çıkan Kısmın Özeti:
Bir internet haber sitesinde içerik hazırlamaktan sorumlu olan kahramanımız Serap, alt komşusu Zahter teyzenin oğlu Cemil'in de içinde bulunduğu bir plana dahil edilmeye çalışılır.
Haftasonu patronunun evinde getir götür yapacağını sanarken kendisine "Gizli Teşkilat" diyen bir organizasyon tarafından bu evdeki toplantıları izlemekle görevlendirilir. Hayal ettiği hayatın parmaklarının arasından kayıp gittiğine üzülen Serap ne yapacağını bilemez.
Anı zonklaması gibi bir şey duydum göğsümde...
Bu tatsız olayların başlamasına engel olmak için hiçbir şey yapmadım. Aksine öc almak için ihtiyacım olanın gizli teşkilatın planını uygulamak olduğunu biliyordum. Ne yapsaydım yani? Sümsük hayatıma devam etseydim bu hikayeyi asla okuyamayacaktınız.
Annem hep gününden önce olgunlaşıp dalından düşen bir meyve olduğumu söyler. Bunda henüz ergenliğin kıyılarından demir almamışken yaşadığım o gönül kırıklığının payı büyüktü. On beşimde filan olmalıyım... Ağır bronşit geçirdiğimden bir süreliğine yatırıldığım sanatoryumdaki doktorlardan birine aşık olmuştum. Adam da hislerime karşılık vermiş ve bu yüzden işten kovulmuştu. Elbette ki kader beni hiç sevmedi; gelecek günler birlikte olmamıza izin vermedi. Fakat ben hayatın bana haksızlık yaptığı fikrine sarılmayı pek sevdim. Bu tecrübeyle anlıyordum ki, hezeyanlara bulanıp yaşamak her türlü mutsuzluğun faturasını Tanrı'ya çıkarma şansı veriyordu bana.
Aşk hatrına alık bir balik olmanın önüne geçebilecegime emindim. İçimde bir kıpırdanma hissettiğimde onu sakinleştirecek yöntemler bulmak zor değildi. Zamanı doldurmak ve gereksiz işlerle günlerimi kasvete bogmada becerikliydim. Kısaca yeniden aşık olmayacağıma, böyle bir olasılığı yanıma bile yaklaştırmayacağıma yeminliydim. O çarpılma anından sonra gelen şüphe, güvensizlik, keder yöreme uğrayamayacaktı. Türlü gölgenin ve sisin arasında beni farkedebilecek, gözlerime dik dik bakıp fütursuzca beynime kuşku salacak, kuytularıma dalıp zaaflarımla alay edecek birine izin yoktu. Düşlerime ulaşmak için madem bir anlaşma yapmıştım. O toplantıya gidecek, benden isteneni yapacak ve yepyeni bir hayata adım atacaktım.
Pek tabi ki... Gafil avlandım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder